1 Nisan 2008 Salı

Psikiyatride İlaç Kullanımı


Halk arasında bütün sinir ilaçlarının bağımlılık yaptığı ve uyuşturucu ilaçlar olduğu yolunda yaygın bir inanış vardır. Temelde bu inanış psikiyatrik hastalıkların doğan seyrini bilmemekten ve ilaçların etkilerini yanlış yorumlamaktan kaynaklanır. Özellikle antidepressan ilaçların yani depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların kesilmesi ile hastalık belirtilerinin tekrar nüks etmesi hasta ve yakınları tarafından ilaca bağımlılık olarak yorumlanmaktadır.

Oysa hastanın iyileştikten sonra da belli bir süre ilacını kullanmak zorunda olması bilimsel anlamda bu bağımlılığı ifade etmemektedir. Bunu sıkça kullandığım bir örnekle ifade etmeye çalışayım. Siz derin bir uçuruma düşseniz ve bu uçurumun dibinde iken bir kişi size ip uzatsa ve siz de bu ipe tutunarak tırmanmaya başlasanız, ama tam yukarıya ulaşmadan hafif bir düzlük görünce tamam bitti deyip ipi bıraksanız tekrar düştüğünüzde neden düştüm diyebilir misiniz ?

İşte psikiyatrik hastalıklarda da sık yapılan bir yanlış var ki oda şikayetlerdeki düzelmeler başlar başlamaz ilacın kesilmesidir. Oysa her şey düzeldikten sonra bile bir süre ilaç kullanmak zorundayız. Bu süre depresyonda tam düzelmeden sonra hiçbir belirti yokken bile 6 aydır.

Diğer yandan psikiyatrik ilaçların (diazem , akineton ve benzeri birkaç ilaç dışında) bağımlılık oluşturma ihtimali pek yoktur. Bu ilaçlarda yeşil reçete ile satılmakta ve doktor kontrolü altında kullanıldıklarında gayet faydalı ilaçlardır. Ancak bazen kötüye kullanılabilmektedirler ki bunun da önlenmesi çok fazla mümkün olamamaktadır.

Kısaca psikiyatrik hastalıklarda hekimin önerdiği uygun doz ve uygun sürede kullanılan ilaçların bağımlılık yapma ihtimali yoka yakın derecede azdır. Eğer ilaç kesildikten sonra bir takım sıkıntılar nüksediyorsa o zaman kullanılan ilacın bağımlılık etkisinden değil, yaşanılan hastalığın hala mevcut olduğundan şüphe etmek gerekir.

Hiç yorum yok: